Dijital Pazarlama Alanında Chat GPT ve Bard Gibi Yapay Zeka Destekli Dil Modellerinin Fırsatları ve Riskleri
Dijital pazarlamanın geleceği, ChatGPT ve Bard gibi AI (Yapay Zeka) destekli dil modellerinin yükselişiyle hızla gelişiyor. Bu araçlar, içerik oluşturma ve arama motorlarıyla etkileşim kurma şeklimizi devrim niteliğinde değiştirme potansiyeline sahip. Ancak, pazarlamacıların farkında olması gereken yeni zorluklar ve riskler de beraberinde geliyor. Bu makale, AI tarafından araştırıldı ve talimatlar doğrultusunda oluşturuldu, ancak bu teknolojiden güvenilir ve faydalı içerik elde etmek için birkaç etkili isteğin tekrarlanmasıyla iyileştirildi. Daha sonra bir insan tarafından yeniden düzenlendi ve iyileştirildi. Bir makalenin başarı sırrı, insan tarafından planlanması ve angarya sayılabilecek işlerin yapay zeka tarafından yapılmasıdır; örneğin biçimlendirme, yazma stili, konuların ve fikirlerin hangi sırada olacağı, konuyla ilgili noktaların araştırılması, istek konularının metine dönüştürülmesi ve tercüme edilmesi gibi.
Yapay zeka tarafından oluşturulan içerik, hedef kitlelerle daha fazla uyum sağlayan daha kişiselleştirilmiş ve doğru hedeflenmiş içerik oluşturmak için kullanılabilir. Bu araçlar, müşteri davranışlarını ve tercihlerini analiz ederek pazarlamacılara işletmeleri için en etkili pazarlama stratejilerini ve taktiklerini belirleme konusunda yardımcı olabilir. Ancak, oluşturulan içeriğe aşırı bağımlılık, pazarlama kampanyalarında yaratıcılık ve özgünlük eksikliğine yol açabilir. Bu nedenle, içerik gözden geçirilmeli, kısmen değiştirilmeli veya yeniden yazılmalıdır. Okuyucu tarafından anlam ifade eden ve akıcı hale getirmek için iyileştirmeler yapılmalıdır. Önemli konulardan biri de, dil modeli kullanan yapay zeka tarafından oluşturulan içeriği arama motoru tarayıcılarının nasıl sıralayacağının belirsiz olmasıdır.
Öğrenen modeller tarafından oluşturulan içeriğin, arama motorları için optimize edilmesini sağlamak ancak web yöneticilerinin ve dijital pazarlamacıların içerikler için en alakalı ve yüksek trafikli anahtar kelimeleri belirlemek üzere anahtar kelime araştırması yapmaları ile gerçekleşir. Ayrıca belirlenen anahtar kelimeler web sitesi kodlarında (teknik SEO) yer alan bölümler, başlıklarda ve içeriğin gövdesinde doğru olarak yer alacak şekilde optimize edilmelidir. İçeriğinize diğer otoriter web sitelerinden yüksek kaliteli linkler oluşturmak da SEO sıralamanızı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Günümüzde, pek çok aşama gerektiren bu konuda yapay zekaya güvenmek ve bu işlemleri kontrolsüzce ona yüklemek mümkün değildir, ancak yardımcı bir araç olarak paha biçilemez bir asistan olabilir.
Arama motorlarının yakın gelecekte bu yeni teknolojiyle değişim göstereceği öngörülebilir. Bing Chat, ona yönlendirilen isteklere ve sorulara dayalı olarak web sitelerini önermeye başladı bile. Bu dijital pazarlamanın geleceği olabilir. Yeni dijital pazarlama hedefi, arama sonuçlarının ilk sayfasında görünmek yerine bu sohbetlerde önerilen web siteleri arasında yer almak olmak olabilir. Ücretli reklamcılık alanı da yakın gelecekte bu teknoloji tarafından yeni yapılarla devrim niteliğinde değiştirilebilir.
Bu tür yapay zekaların dijital pazarlama alanında kullanılmasıyla ilgili hala çözülmemiş pek çok sorun mevcuttur. Örneğin, makine öğrenmesinin taraflı olması veya yapay zeka yanlılığı hakkında endişeler gündemdedir. Bazen makine öğrenme algoritmaları öyle sonuçlar verir ki bu sonuçlar bir kişi veya şeye karşı haksız yere lehte veya aleyhte olabilir. Buna makine öğrenme yanlılığı diyebiliriz ve en gelişmiş derin “neural network” (öğrenmede kullanılan sinir ağları) yapılarında bile yaygın bir sorundur. Yapay zekanın dijital pazarlamada kullanılmasıyla ilgili bir başka bir sorun ise "martech" (pazarlama teknolojisi) sorunlarıdır. Gartner'ın 2023 CMO Harcama & Strateji Anketi'ne göre, katılımcıların neredeyse üçte ikisi önümüzdeki 24 ay içinde bu tür araçlara yatırım yapmayı planlıyor, ancak sadece üçte biri bu yıl şu ana kadar mevcut "martech" yeteneklerini kullanmış. Bu alanda kullanım azaldıkça, maliyetleri optimize etme baskısı da artmaktadır.
Dijital pazarlama için yapay zeka kullanımının bilinen bir riski de intihaldır. AI tarafından oluşturulan içerik tanım gereği şimdilik çalıntı olarak kabul edilmiyor. Üretilen içerik, yapay zekanın yüksek sayıda farklı verileri bir araya getirmesiyle üretilmektedir. Bu nedenle orijinal yazar çalışmalarının, düzgün bir şekilde atfedilmemesi konusunda sorun yaşanabilir. Yapay zeka modellerinin öğrenme sürecinde kullandığı içerikler farklı pek çok insan tarafından üretilmiştir ve aslında bunların atfedilmesi gerekir. Bir ödev tezi oluşturan öğrenci, satın aldığı kitaplardan bilgileri toplarlar ve kullanılan materyalin referanslarını belirtir. Kütüphaneden alınan bir kitap bile sonunda referans olarak kaydedilir. Hukuki/etik endişeler de dijital pazarlamada yapay zeka kullanmanın büyük bir riskidir. Dijital pazarlamada yapay zeka kullanımı, veri gizliliği, fikri mülkiyet hakları ve şeffaflık dahil olmak üzere birçok hukuki ve etik endişeyi gündeme getirir. Tüketiciler veri gizliliği konusunda daha fazla bilinçlendiğinde, içerik oluşturucuların verileri şeffaf ve etik bir şekilde topladıklarından emin olmaları konusu önem kazanacaktır.
Sonuç olarak, ChatGPT ve Bard gibi yapay zeka destekli dil modelleri, pazarlamacılara hedef kitleleriyle daha fazla uyum sağlayan daha kişiselleştirilmiş ve alakalı içerik oluşturma konusunda yardımcı olarak dijital pazarlama dünyasını devrim niteliğinde değiştirme potansiyeline sahip. Ancak, bu yeni teknoloji aynı zamanda web tasarımcıların ve pazarlamacıların farkında olması gereken yeni zorluklar ve risklerle de gelmektedir. Tasarımcı ve pazarlamacılar, AI tarafından oluşturulan kod ve içerikleri SEO amaçları için optimize ederek ve etkili reklam metinleri yazarak bu yeni teknolojiden faydalanabilirken risklerini en aza indirmelidirler.